Donald Trump, 20 Ocak’tan itibaren Washington’da ikinci kez ABD Başkanı olarak göreve başlayacak. Ancak şimdiden Florida’daki ikametgâhından ABD ve dünya üzerindeki olayları yönlendirdiğini iddia ediyor. Salı akşamı burada yaptığı açıklamada, seçim zaferinden bu yana “tüm dünya algısının” değiştiğini öne sürdü. Aralarında 100’den fazla devlet ve hükümet başkanının da bulunduğu kişiler, bu değişimi kendisine teyit etmiş.
Trump, 30 dakika boyunca iç ve dış politika konularında konuştu, özel davalarından yakındı ve ABD için bir “altın çağ” ilan etti. Ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. ABD sanayisine yapılacak yatırımlara öncelik tanıyacağını vurgulayan Trump, enflasyonu yok edeceğini, faiz oranlarını düşüreceğini ve Biden yönetiminin “reform ablukasını” ortadan kaldıracağını söyledi. ABD ekonomisinin “bir roket gibi havalanacağını” iddia etti.
Biden yönetimini, Afganistan’dan “rezalet bir şekilde geri çekilmekten” ve ABD musluklarından suyun sadece “damla damla” akmasına sebep olmaktan sorumlu tuttu. Bu “geri çekilme” felaketinin, Rusya’yı Ukrayna’ya saldırmaya teşvik ettiğini savundu. Ukrayna savaşını bir “Biden fiyaskosu” olarak nitelendiren Trump, şunları ekledi: “Sorunun büyük bir kısmı, uzun yıllardır Rusya’nın ‘NATO Ukrayna’ya asla müdahil olamaz’ demesiyle ilgiliydi. Bu adeta taşa kazınmış mutlak bir hüküm gibiydi…Ama Biden, Ukrayna’nın NATO’ya katılmasının mümkün olduğunu söyledi ve böylece Rusya kendini kapısının önünde bir tehditle karşı karşıya buldu. Bu duygularını anlayabiliyorum.”
Trump, konuyu bir anda su krizine ve Biden’ın kıyı sularının bir bölümünü petrol ve doğalgaz sondajına kapatma kararına getirerek, kendi ilhak iddialarını yeniden gündeme taşıdı. Panama Kanalı’nın ABD tarihindeki en büyük icat olduğunu söyleyen Trump, eski Başkan Jimmy Carter’ın (aynı gün naaşı Kongre Binası’na getirilmişti) bu kanalı Panama’ya yalnızca bir dolara sattığını belirtti. Bugün kanalın Çin tarafından işletildiğini iddia ederek (bu yanlış bir bilgi), Grönland’a yönelik taleplerini yeniledi. Kanada ve Meksika’yı yüksek gümrük vergileriyle tehdit eden Trump, Meksika Körfezi’nin adını “Amerika Körfezi” olarak değiştireceğini açıkladı ve bu ismi “güzel bir ad” olarak nitelendirdi.
Panama ve Grönland’a yönelik ekonomik veya askeri baskıları göz ardı edip etmeyeceği sorulduğunda ise şu yanıtı verdi: “Hayır, sizi bu konuda garanti veremem.” Bu bölgelerin ABD’nin “ekonomik güvenliği” için gerekli olduğunu savundu. Aynı gün, oğul Trump’ın Grönland’a “özel bir ziyaret” gerçekleştirdiği bildirildi.
Trump ayrıca NATO üyesi ülkelerin gayrisafi yurtiçi hasılalarının yüzde beşini savunmaya harcamalarını talep etti. Bu, Almanya başbakan adayı Robert Habeck’in (Birlik 90/Yeşiller) savunma harcamalarını yüzde 3,5’e çıkarma önerisini birazcık aşan bir rakamdı. Habeck’in bu talebini “absürt” olarak nitelendiren Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise Trump’a yanıt vererek, “Sınırlar zorla yerinden oynatılmamalıdır. Bu ilke geçerlidir ve barış düzenimizin temelidir” dedi.
Ancak Scholz, her zamanki gibi, 1991’den bu yana ABD’nin öncülüğündeki savaşları barış düzeninin bir parçası olarak tanımlamayı sürdürecek gibi görünüyor.
Çeviri: Kızıl Bayrak
Junge Welt- Arnold Schölzel / 9.1.2025