Kölelik programında güncel halka:

2025-2028 Ulusal İstihdam Stratejisi

Ulusal İstihdam Stratejisi, yıllardan beri devam eden kapsamlı saldırı programının güncel halkası durumundadır. Krizin faturasını ödemeyi reddetmek, esnek ve güvencesiz çalışma koşullarına geçit vermemek için bu saldırı programının püskürtülmesi çok önemlidir. Gelecek saldırıların önünü kesmek de ancak bu yolla mümkün olabilir.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 23 Şubat 2025
  • 18:00

2025-2028 Ulusal İstihdam Stratejisi (UİS) başlıklı belge 2 Şubat’ta Resmî Gazete’de yayınlandı. Strateji belgesi, düzenlenen toplantı ile bizzat Tayyip Erdoğan tarafından tanıtıldı ve özellikle kadınlara ve gençlere “müjde” diye sunuldu.

UİS, hedefleri itibariyle 2023 yılında açıklanan Orta Vadeli Program (OVP) ve 12. Kalkınma Planı’nda yer alan saldırılarla uyumlu ve onların devamı niteliğinde. Bu belgelerin hepsinde “uzaktan, bağımsız ve esnek çalışma” vurgusu yer alıyor. UİS, görünürde istihdamı artırıcı bir takım önemli hedefler içeriyor. İşsizliğin geriletilmesi, iş gücüne katılım oranının yükseltilmesi, bu doğrultuda özellikle kadın ve genç işsizlik oranının düşürülmesi temel hedefler olarak tanımlanıyor. Belge bu açılardan oldukça iddialı gözüküyor.

İstihdam oranının %52,5’e yükseltileceği, kayıt dışı istihdamın gerileyeceği, iş gücüne katılma oranının 3 yıl içinde %56,7’ye varacağı, kadınlarda iş gücüne katılma oranının %40’ı aşacağı söyleniyor. Gençlerde işsizlik oranı ise %16 civarına çekilecekmiş!

UİS’in hedefleri ve ucuz emek gücü kaynakları

Tüm bu iddialı yaklaşımların arkasında sermayenin genç ve kadın nüfustan ucuz iş gücü olarak yararlanma hedefi yatmakta. Bakmayın belgenin “ne eğitimde ne istihdamda yer almayan kesimlerin iş gücü piyasasına dahli hedeflenmektedir” demesine. Sorun âtıl iş gücünün belli biçimler içinde aktifleştirilmesi değil iş gücünün ucuzlaştırılması ve esnek çalışmanın yaygınlaştırılmasıdır. Söz konusu gençler olduğunda sermayenin asıl hedefinin mesleki eğitim olduğu belgeden bir kez daha anlaşılıyor.

Kapitalist sistemde mesleki eğitim, ucuz emek sömürüsünün en çıplak göründüğü alanlardan biridir. Sermaye sınıfı işsizliğin sınırlanmasından esnek çalışmanın yaygınlaştırılmasına kadar pek çok sorunun çözümünü meslek liselerinin yaygınlaştırılmasında aramaktadır. Elbette bu alanda atılan adımlar sorunları çözmek amacıyla değil, daha fazla kar elde etmek içindir. Mesleki eğitimin her yaş grubunu kapsaması, MESEM’lerin artırılması, üniversite öğrencilerinden ucuz emek bağlamında yararlanılması UİS’in hedefleri arasında yer alıyor. Strateji belgesinde, “Mesleki ve teknik eğitim ile yükseköğretim programlarının değişen iş gücü talebine uyum sağlayacak şekilde güncellenmesi, kritik bir gereklilik olarak öne çıkmaktadır” denmektedir. UİS’in hedeflerine göre, İŞKUR Gençlik Programı kapsamında toplam bir milyon üniversiteli beş gün çalışma karşılığında 5 bin 415 TL, iki hafta çalışacaksa 15 bin 162 TL alacak. Verilen “cep harçlıkları” ile zaten çalışmak zorunda kalan öğrenciler, ucuz emek sömürüsü alanının önemli kaynakları haline getirilmek isteniyor.

Ulusal İstihdam Stratejisi Belgesi’nde göz dikilen bir diğer kaynak ise kadın emeğidir. Bu alandaki sömürüyü cilalı sözlerle parlatmaya çalışan iktidar kadınları ev içine, güvencesiz çalışmaya mahkûm etmek için uğraşıyor. Belgede, kadınların geçici ve düşük ücretlerle çalışma yaşamına dahil olması için yönlendirmeler de yapılıyor. Bu yönlendirmeleri destekleyecek “iş gücü katılım”, “cep harçlığı”, “komşu annelik” gibi programlar hali hazırda İŞKUR ve başka kurumların projeleriyle destekleniyor.

UİS’in 137 sayfalık belgesinde çok gündem olmayan ancak önemli birkaç başlık daha var. Bunlardan biri “Kırsal bölgelerde sürdürülebilir istihdamın geliştirilmesi” diye adlandırılıyor. Bu başlık altında tarım alanlarını “cazibe merkezi haline getirme” söylemi ve “tarım turizmi” adıyla talan politikalarının tam gaz devam edeceği anlaşılıyor.

Esnek ücret ve esnek çalışma, esnemeyen ve artan sömürü

Sonuç olarak 2025-2028 üç yıllık stratejik planın temel hedefinde de esnek, güvencesiz çalışmanın yaygınlaştırılması, kadın ve çocuk emeğinin daha fazla alanda sömürülmesi, tarım alanında özelleştirme saldırısının devreye sokulması var. Bu saldırıların devamında İş Kanunu’nda değişiklik yapılması ve kazanılmış hakların gaspı yer alıyor. AKP iktidarının Şimşek eliyle uyguladığı saldırı programıyla Kıdem Tazminatı hakkının kaldırılması, sosyal güvenlik sisteminin bütünüyle özelleştirilmesi, emeklilik sisteminin ise sermayenin çıkarları doğrultusunda düzenlenmesi hedefleniyor. Saldırı programı, iktidarın hem kamusal bütçe için “yük” saydığı kısımdan kurtulması hem de daha fazla kar elde etmenin yollarını artırması anlamına geliyor. Emekçiler açısından ise tam olarak emeğine, hakkına, geleceğine, kazanılmış haklarına saldırıdan başka bir anlam taşımıyor.

Ulusal İstihdam Stratejisi, yıllardan beri devam eden kapsamlı saldırı programının güncel halkası durumundadır. Krizin faturasını ödemeyi reddetmek, esnek ve güvencesiz çalışma koşullarına geçit vermemek için bu saldırı programının püskürtülmesi  çok önemlidir. Gelecek saldırıların önünü kesmek de ancak bu yolla mümkün olabilir.