Maraş merkezli deprem sonrası ağır bir yıkımın gerçekleştiği Antakya’da 218 binden fazla depremzede halen konteyner kentlerde yaşıyor. Tek sorun konteynerde yaşamak değil; Konteyner kentte elektrik, su sık sık kesiliyor. İnsanlar temel ihtiyaçlarına ulaşamıyor. Kent toz ve çamur içinde halen.
Antakya’da depremzede için çok fazla bir şey yapmayan AKP iktidarı depremin yıldönümünde utanç verici bir şov düzenledi. Yaptıkları programa ise 17,5 milyon TL harcadılar.
Yıl dönümü etkinliğinde söylenenler ve yapılanlar rezaletti. Az-buçuk dürüst olan her insanın tanık olduğunda utançtan yerin dibine gireceği bir şov sergilendi.
Sınırlı sayıda yapılan ve “kurada” daha çok yandaşlara çıktığı iddia edilen deprem konutlarının anahtar dağıtımı töreninde Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy konut çıkanları sahneye “talihliler” diye çağırdı. Sadece bu bile iktidarın zihniyetini göstermeye yeter.
Öte yandan AKP şefi Erdoğan dahil konuşan herkes, “asrın depremi sonrasında bütün yaraları sardık” iddiasında bulundu. Yalanın bir sınırı yok İnsan, tam bir pişkinlikle söylenen bu yalanları dinlerken kulaklarına inanamıyor. Bu yalanlara inanacak biri varsa akıl sağlığından şüphe etmek lazım. Antalya halkının iktidarın yalanlarına karnı tok. Ancak bu kendi başına sorunları çözmüyor.
Söylenen yalanların farkında olmak kuşkusuz önemlidir. Ama bu farkındalık, yaşanan ağır yıkımın sorumlularına karşı mücadeleye dönüştüğünde gerçek bir anlam kazanır. Sadece depremzedelerin değil, yalanların farkında olan tüm işçilerin, emekçilerin örgütlü mücadele vermesi gerekir. Zira başka türlü yıkım ve katliamın sorumlularından hesap sormak mümkün değildir.
H. Ortakçı