Almanya’da “göç yasası” parlamentodan geçti!

Hristiyan Birlik Partileri (CDU/SCU), yürürlükteki göçmen politikasının daha da sertleştirilmesi hedefiyle, geçtiğimiz günlerde iki farklı önergeyi parlamentoda oylamaya sundu. Oylamada beş maddeden oluşan ilk önerge oy çokluğuyla kabul edilirken, ikincisi ise reddedildi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 04 Şubat 2025
  • 08:00

Almanya’da 23 Şubat’ta yapılacak erken genel seçimler yaklaşırken, göç sorunu ve göçmenler en çok tartışılan konuların başında geliyor. Burjuva iki yüzlülüğüne has bir tutumla, göçmenler angarya işlerde en ucuza çalıştırılıyor ve kalifiye işgücü olmak üzere ciddi bir işgücü açığından bahsediliyor. Ama aynı anda göçmen karşıtı histeri gittikçe tırmandırılıyor.

Burjuva partiler, göçmen sorunu üzerinden toplumu kamplaştırarak emekçilerin dikkatini yoksulluk, işsizlik, hayat pahalılığı, militarizm gibi temel sorunlardan uzaklaştırmak istiyor. Nitekim düzen siyasetinin, geliştirdiği yeni düzenlemelerin meyvesini toplamaya başladığı da gözleniyor.

Hristiyan Birlik Partileri (CDU/SCU), yürürlükteki göçmen politikasının daha da sertleştirilmesi hedefiyle, geçtiğimiz günlerde iki farklı önergeyi parlamentoda oylamaya sundu. Oylamada beş maddeden oluşan ilk önerge oy çokluğuyla kabul edilirken, ikincisi ise reddedildi.

Kabul edilen önergede şu temel maddeler bulunuyor:

-Sınır kontrollerinin kalıcılaştırılması.

-İltica talebinde bulunanlar dahil, geçerli bir giriş izni olmayanların sınırlardan geri çevrilmesi.

-Ülkeyi terketmesi yönünde karar alınanlar derhal gözaltına alınacak. Eyaletlerde gözaltı merkezlerinin sayısı arttırılacak. Bunun için hükümet eyaletlere olan desteğini arttıracak.

-Afganistan ve Suriye dahil, sınır dışı etme işlemleri günlük hale getirilecek.

-Ülkeyi terketmesi gereken “suçlu veya tehlikeli kişiler”, gönüllü olarak ülkelerine dönene veya sınır dışı edilene kadar gözaltı merkezlerinde tutulmaya devam edilecek.

Meclisten geçen bu önerge henüz yasalaşmış değil, fakat bu oylama, yasalaşması yönünde atılan ilk önemli adım oldu. Şimdilik reddedilen diğer önergede ise, iç güvenlik politikasının tümden değiştirilmesi, savcının iznine (kimi vakalarda) gerek olmadan tutuklama dahil polisin yetkilerinin genişletilmesi, aile birleşiminin engellenmesi vb. gibi oldukça sert maddeler bulunuyordu.

Parlamentodaki oylamaya toplamda 702 milletvekili katıldı. Önerge, 345’e karşı 348 oyla kabul edildi. CDU/CSU, FDP ve AfD lehte oy kullanırken SPD, Yeşiller ve Die Linke aleyhte oy kullandı. BSW (Sahra Wagebkencht İttifakı) ise çekimser oy kullandı.

Önergenin parlamentodan geçmesi, Alman kamuoyunda içeriğinden çok AfD ile girilen ilişkiler üzerinden yoğun tartışmalara konu oldu. Şimdiye kadar CDU/CSU da dahil tüm partiler AfD ile kati surette işbirliği yapmayacaklarını beyan ediyorlardı. Buna da “yangın duvarı” diyorlardı. Fakat Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) bu “ilkeden” hızla dönüş yapacaklarının işaretini verdi. AfD, öncesinde lehte oy kullanacağını beyan ederken, Birlik Partileri’nin adayı Friedrich Merz, oylama öncesi “Biz öneriyi getiririz, isteyen onaylar, istemeyen onaylamaz” diyerek AfD’ye göz kırpmıştı. Böylece AfD’nin meşrulaştırılması yönünde önemli bir adım atılmış oldu. Daha da önemlisi, AfD ile ittifakın bir ilke sorunu değil, sadece bir hesap ve zamanlama sorunu olduğu da görüldü.

Söz konusu oylamanın özellikle ilerici kesimlerde en çok tartışılan sonuçlarından biri, Sahra Wagenknecht İttifakı’nın (BSW) çekimser kalması oldu. Var olan aritmetik dengeler üzerinden bakıldığında, çekimser kalmanın onay vermek anlamına geldiği aşikar.

Die Linke’nin içinden sözde “sol” bir alternatif olarak ortaya çıkan Sahra Wagenknecht, izlediği “ulusal sol” çizgiyle sağa savrulmaya devam ediyor. Düzensiz göç ve göçmen sorunu üzerinden AfD ile yaşadığı paralellik bunun en somut örneği oldu. İttifak, sağcılara has bir tutumla düzensiz göç ve göçmenlik olgusunu, tüm toplumsal bağlamından kopararak ve sadece sonuçları üzerinden ele alarak kendisine güvenenleri hayal kırıklığına uğratmaya devam ediyor.

CDU/CSU'nun düzensiz göçü önleyeceği iddiasıyla sunduğu yasa tasarısı AfD'nin desteğine rağmen meclisten geçemedi. Tasarı 338 lehte, 349 aleyhte ve 5 çekimser oyla reddedildi. 40 milletvekili ise oylamaya katılmadı.