İzmir’de baskı, gözaltı ve tutuklamalara karşı eylem!

“Faşizme karşı omuz omuza!”

Son dönemde artan baskı, gözaltı, tutuklamalara son olarak Halk TV’ye ve gazetecilere yönelik saldırıların eklenmesi karşısında İzmir’de eylemler gerçekleştirildi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 29 Ocak 2025
  • 21:53

Son dönemde artan baskı, gözaltı, tutuklamalara son olarak Halk TV’ye ve gazetecilere yönelik saldırıların eklenmesi karşısında İzmir’de eylemler gerçekleştirildi.

Halk TV çalışanı gazetecilerin gözaltına alınması 29 Ocak’ta Türkiye Gazeteciler Sendikası, SOL Parti, CHP ve İzmir Emek ve Demokrasi güçlerinin gerçekleştirdiği eylemlerle protesto edildi. BDSP ve DGB’nin de katılarak destek verdiği İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin eylemi, saat 19.00’da Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapıldı. Eylemde “Gazetecilik suç değildir! Gözaltındaki gazeteciler serbest bırakılsın”yazılı pankartı açıldı. Eylemde AKP iktidarının demokrasiye, insan haklarına ve kazanılmış haklara yönelik artan saldırılarının teşhir edildiği, faşizan uygulamalara karşı direnme çağrısı yapıldı. Basın açıklamasını İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz okudu.

Açıklamada bir gün önce Silivri Cezaevi’nde ziyaret edilen İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Epözdemir, TİP Milletvekili Can Atalay ve ÇHD Eski Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın selamları iletildi. İletilen selam kitle tarafından “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” sloganıyla karşılandı. Açıklamada şunlar ifade edildi:

“Siyasi yelpazenin her renginden insan görüşleri nedeniyle cezaevine gönderilerek toplum üzerinde yılgınlık ve baskı yaratılmak istenmektedir. Bunun en temel sebebi ise ülkeyi idare ettiğini düşünenlerin ekonomiden hukuka, sağlıktan eğitime hayatın tüm alanlarını çöküşe sürüklemiş olmaları, yönetemez duruma gelmeleri, halkın ise bu şekilde yönetilmeyi artık istememesi ile açıklanabilir. Evet, ortada bir yönetememe krizi vardır. Yargıyı siyasi amaçlarına alet edenler Türkiye’de bir ‘hukuksuzluk destanı’ yazdıklarının farkındalar mıdır bilinmez ancak bizler bu adaletsiz, bu acımasız, bu karanlık dönemin seyircisi olmayacağımızı, başta gazeteciler olmak üzere halktan ve ülkeden yana olan tüm kesimlerle dayanışmamızı büyüteceğimizi belirtmek zorundayız. Halk muhalif her sesin susturulmaya çalışıldığı bu dönemde birlik ve beraberlik içinde olmalıdır. Halkın halktan başka çaresi ve umudu yoktur”

Açıklamanın devamında şunlar belirtildi: 

“Ülkemiz çok karanlık bir dönemden geçmektedir. Toplumun hiçbir kesiminin hukuki güvenliği kalmamış, iktidara yönelen her eleştiri başta terör yaftası olmak üzere sudan gerekçelerle hapsedilmeye, susturulmaya, yıldırılıp korkutulmaya çalışılmaktadır. Son dönemde yaşanan tutuklama ve gözaltı süreci siyasi görüş, meslek, köken ayrımı gözetilmeksizin her muhalif sesin susturulmasına, buna yönelik tepkilerin ise söndürülmesine yönelik ciddi bir operasyonun parçası olarak değerlendirilmelidir. Siyasi yelpazenin her renginden insan görüşleri nedeniyle cezaevine gönderilerek toplum üzerinde yılgınlık ve baskı yaratılmak istenmektedir.”

Açıklamada son olarak “bu ülkede on yıllardır ilerici-muhalif güçlere dönük saldırılarının amacına ulaşamadığı, baskı, yasaklar ve tutuklamalar karşısından direnenlerin her dönem var olduğunun” altı çizildi. Saldırılara karşı birleşik mücadele çağrısı yapıldı. 

“Faşizme karşı omuz omuza”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganlarının atıldığı eylem, ülkenin dört bir yanında saldırılara karşı mücadelenin güçlendirilmesi çağrısı yapılan konuşmayla sonlandırıldı. 

Kızıl Bayrak / İzmir