Antakya 6 Şubat Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen yüzlerce kişi bugün saat 17.30’da Armutlu Mahallesi’nden Saray Caddesi’ne doğru yürüyüş gerçekleştirildi. Resmi törenin yapılacağı Antakya Köprü başı ise bariyerlerle ve yüzlerce polis tarafından kuşatılmıştı.
Antakya’nın kalbi ve halen harebe olan Saray Caddesi’nde basın açıklamasını 6 Şubat Platformu adına Seda Yüce okudu. Açıklamada ilgili bilim insanlarının, meslek odalarının raporlarına ve uyarılarına rağmen depremlere dair hiçbir önlem alınmasının unutulmadığı, unutulmayacağı ifade edildi.
Açıklamanın devamında iki yıldır Hatay halkının eğitimden sağlığa, hukuki haklardan temel ihtiyaçlara, barınmadan ulaşıma, alt yapı ve üst yapı sorunlarına kadar her alanda büyük sorunlarla mücadele ettiği vurgulandı.
Açıklama şu sözlerle devam etti:
“Deprem doğal bir tehdit olsa da, felakete ve afete dönüşmesinin temel sebepleri ranta dayalı kentleşme politikaları ve kapitalist sistemdir. Kartalkaya’da da gördüğümüz ve yeni katliamlara neden olan bu kâr hırsını ve sistemin destekçisi iktidarı tanıyoruz. Kontrolsüz yıkımlar ve denetimsiz enkaz kaldırma çalışmalarının sebep olduğu hava kirliliği, devam eden ekolojik tahribat ve çevresel etkiler gözetilmeden yapılan projeler, bölgedeki ekosistemi ve sosyal yapıyı tehdit etmektedir. Bu durum, Antakya gibi çok katmanlı ve çok kültürlü bir tarihi şehirde "kes-kopyala-yapıştır" mantığıyla yapılan inşaat projeleriyle kentsel dokunun geri dönüşü olmayacak şekilde zarar görmesine yol açmıştır. TOKİ eliyle yürütülen ve bölgenin tarihi-kültürel yapısına aykırı bir mimari anlayışla hayata geçirilen projeler, kent kimliğini silikleştiren en büyük tehditlerden biridir.
Ayrıca, deprem sonrasında zeytinlik alanların tahrip edilmesi, yerel tarımın ve ekolojik dengenin zarar görmesine sebep olmuştur. Hatay'da yüzlerce yıllık zeytin ağaçlarının kesilmesi ve yerlerine rant odaklı yapı projelerinin inşa edilmesi, yerleşim yerlerine kurulan beton santralleri ve taş ocakları da ekolojik kıyımın en çarpıcı örneklerindendir. Bizler afet kapitalizmine karşı kolektif bilinci güçlendirmek ve ekolojik adalet temelinde bir yeniden yapılanma sürecinin yürütülmesi için mücadeleye devam edeceğiz.”
Platformun basın açıklaması şu sözlerle son buldu:
“Kaybettiklerimize verdiğimiz sözü unutmuyoruz, unutmayacağız! Bizi enkaz altında bırakanları da bugün konteynerlara mahkum edenleri de tanıyoruz. Sorumlulardan hesap soracak, Hatay’ı yeniden kuracağız! Bedelsiz kalıcı konutlarımıza, nitelikli eğitim ve sağlık hizmetlerine, güvenli ulaşıma, kayıplarımıza, adil yargılanmalara ve insanca yaşam koşullarına erişene dek mücadele etmeye devam edeceğiz.
Unutmak yok, affetmek yok, helalleşmek yok!!”
Platformun açıklamasının ardından Adalet Peşinde Aileleri Platformu adına Döne Kaya açıklamada bulundu. Deprem Kayıpları Derneği adına Behzat Can da depremden sonra haber alınamayan kayıplarla ilgili bir konuşma yaptı.
Eylem boyunca “Sesimizi duyan var mı”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Katil devlet hesap verecek”, “Hatay'ı yeniden kuracağız”, “Marıhna nıhna hovn” (Gitmedik buradayız) sloganları atıldı.
Kızıl Bayrak / Antakya