Esad karşıtı gerici çeteler bir araya gelerek saldırılarını yoğunlaştırmak için ortaklaşırken, başta BM temsilcisi Mistura'nın planı olmak üzere Esad'ın kalabileceğine dair eğilimleri reddeden bir bildiri yayınladı. “Kutsal savaşçıları”nı destekleyen Suudi Arabistan'da da vaizler ortak bir açıklama yayınlayarak Esad'ın gitmesi gerektiğini öne sürdü. Öte yandan Rusya savaş uçaklarının hava sahasını “ihlal ettiğini” açıklayan Türkiye'de de savaş çığırtkanı Erdoğan Rusya'yı tehdit etti. Bu ülkelerle bölgede emperyalist nüfuz mücadelesine giren Rusya da kendi çıkarları doğrultusunda hareket ederek “yanlış anlaşılmamaya” çalışıyor. Geçtiğimiz hafta ABD ile görüşmeler yürüten Rusya'nın İsrail'le görüştüğü bildirildi. Rusya'dan Türkiye'ye de “görüşme” çağrısı yapıldı.
ABD'nin stratejisi değişmeyecek
Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest yaptığı açıklamada, ABD'nin Suriye stratejisinin Rusya’nın hava saldırıları sonucunda değişmeyeceğini belirterek ABD'nin kara harekatına henüz sıcak bakmadığını ve bölgedeki müttefikleriyle, destekledikleri çeteler üzerinden süreci devam ettireceklerini ima etti. Atlantik Konseyi'nden Jessica Ashooh da Rusya'nın kara harekatı gerçekleştirmediğine dikkat çekerek Rusya'nın hava harekatının Esad'ı koruma sınırında kalacağını ve kendileriyle benzer bir çıkmazla karşılaşacakları öngörüsünde bulundu. Öte yandan, Cumhuriyetçiler ise daha saldırgan politikaları savunarak Obama'yı Ortadoğu'da ABD hegemonyasını zayıflatmakla suçluyor. 2008 başkanlık seçimlerinde Obama'nın rakibi John McCain, “Bu yönetim, müttefiklerimizin kafalarını karıştırdı ve düşmanlarımızı teşvik etti. Fazla temkinli davranmayı itidalle karıştırıp harekete geçme riskini, hiçbir şey yapmama tehlikesine çevirdi. Bu hükümetin Ortadoğu politikası faciasına şimdi de Vladimir Putin girdi” diyerek eleştirilerini dile getirdi.
Gerici çetelerden BM planına red
Esad rejimine karşı emperyalistlerin desteğini arkasına almış en etkin gerici çeteler (El-Nusra hariç) ile Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu adlı çete bir araya gelerek ortak bir bildiri yayınladı. Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da “gizlice” bir araya gelen çeteler, son süreçte Esad'ın gidişinin ertelenmesi eğilimine karşı ortaklaşmışlardı. Bu yönde hazırlanan bildiride de BM temsilcisi Staffan da Mistura'nın Planı'na karşı çıkıldı. Gerici çetelerin yayınladığı bildiride, “Esad'ı gayrimeşru yapan 5 neden” sıralandı. Mezhepçi çeteleri ve IŞİD'i Esad'ın ve ona bağlı istihbarat güçlerinin soktuğu” öne sürülen bildiride, Mistura Planı doğrultusunda Suriye'deki diktatörlüğü yürütme yetkisine sahip olacak heyete katılacak isimlerin net olmadığı ve bunun Esad'ı da sürece dahil etmeyi amaçladığı belirtildi. Gerici çeteler, Esad'ın sürecin hiçbir yerinde kesinlikle yer almaması gerektiğinin altını çizerek hava saldırılarının da Rusya'nın “katil rejimin müttefiki olduğunu” gösterdiğini dile getirdi.
Suudi vaizlerden “kutsal savaşçılara destek”
Gerici çetelerin baş destekçilerinden Suudi Arabistan'da 53 vaiz ortak bir açıklama yayınlayarak mezhep çatışmalarının arkasında kimlerin olduğunu gösteren ifadeler kullandı. ABD'nin Rusya'yla Esad konusunda ortaklaşma eğilimine karşı açıklama yapan gerici çetelerle benzer bir tepki ortaya koyan Suudi dinci-gericileri, “Sünnilere karşı gerçek bir savaş yürütenler Safeviler ve Nusayrilerle birlikte Batı-Rus koalisyonudur” dedi. IŞİD'le benzer bir dil kullanan dinci-gerici vaizler, din ve mezhep adı altında emekçi sınıfları birbirine karşı kışkırtmaya çalıştı. Kendi destekledikleri gerici çeteleri “kutsal savaşçılar” ilan eden vaizler, sözde emperyalistleri eleştirerek Esad'ın gitmesi için onları ikna etmeye çalıştıklarını ve kendileri için kutsal olanın da emperyalizm olduğunu gösterdiler. Açıklamada Suudi Arabistan, Türkiye ve Katar övülürken İran-Irak-Suriye-Rusya koalisyonuna karşı savaş çağrısı yapıldı.
Erdoğan'dan Rusya'ya tehdit
Türkiye'nin savaş çığırtkanı şefi Erdoğan da “350 bin insanın ölümüne yol açma” sorumluluğunu Esad'ın üstüne atarak Esad'ı koruyan İran ve Rusya'yı hedef gösterdi. El Nusra ve IŞİD başta olmak üzere buradaki çeteleri destekleyen ve bu suçunu ortaya koyamayacak kadar halkların öfkesinden korkan Erdoğan, Rusya'nın hava sahası ihlalleri ve Suriye hava saldırıları üzerinde durdu. Kelimelerini dikkatle seçmeye çalışarak kendi egosu ve ABD emperyalistlerinin çıkarları arasında salınan Erdoğan, “Rusya Türkiye'yi kaybederse çok şey kaybeder” ifadelerini kullandı.
Rusya İsrail'le görüştü
İsrail'den askeri bir yetkili de Pazartesi günü yaptığı açıklamada bugün Rus askeri güçleriyle görüşeceklerini belirterek Suriye'deki çatışmada İsrail ve Rus güçlerinin karşı karşıya gelmemesi üzerinde durulacağını bildirmişti. Rus askeri güçlerini temsilen Tel Aviv'e iki günlük bir ziyarette bulunacak delegeler bölgede ortak hareket etmek üzere işgalci İsrail güçleriyle görüşmeler yürütecek. İsrail Lübnan Hizbullahı'nın Suriye'deki etkinliğine karşı Suriye'de çatışmalar yürütüyor ve bu açıdan Rusya'yla karşı karşıya gelmek istemiyor. Rus hava saldırıları öncesinde işgalci siyonist devletin baş sözcüsü Benjamin Netenyahu Moskova'ya ziyaret gerçekleştirerek İsrail-Rus çatışmalarına engel olmak için Putin'le görüşmüştü.