Bu yıl 8 Mart’ı kadınlar başta olmak üzere işçi sınıfı ve emekçiler olarak çok daha ağırlaşan koşullarda karşılıyoruz. Sermaye sınıfı sorumlusu olduğu ekonomik krizin tüm yükünü işçi sınıfı ve emekçilerin omuzlarına yıkmış durumda. Yüksek enflasyon, artan vergiler, tüketim ürünlerine gelen zamlar belimizi iyiden iyiye büktü. İşçilere, emeklilere, memurlara yapılan kırıntı zamlar sefalet koşullarımızı daha da ağırlaştırdı.
Bu tablodan biz emekçi kadınlar iki kat daha fazla etkileniyoruz. Yedek işgücü olarak görüldüğümüz için ücretlerimiz en alt seviyede ödeniyor. Üstümüze yıkılan ev içi sorumluluklar da güvencesiz ve kuralsız çalışmanın bahanesi haline getiriliyor.
Bu sömürü düzenine boyun eğmemiz için üzerimizdeki baskı ve şiddet artıyor. Ülkenin dört bir yanından hergün şiddete uğrayan, katledilen kadınların ve çocukların çığlıkları yükseliyor.
AKP iktidarının şiddete davetiye çıkartan, şiddet uygulayanların sırtını sıvazlayan politikaları ardı ardına uygulanıyor.
Kadınlar için baskı, eşitsizlik ve sömürünün alabildiğine derinleştiği bu tabloda siyasi iktidar 2025 yılını “Aile yılı” ilan etti. Ancak “Aile yılı” programında, artık ürkütücü boyutlar kazanan şiddetin engellenmesine, ağırlaşan sosyal ve ekonomik koşulların iyileştirilmesine dönük tek bir önlem ve uygulamadan söz etmek mümkün değil. Tek dertleri bu sömürü düzeninin çarklarının dönmesi! Kapitalistlerin ucuz işgücü ihtiyacını karşılamak için bizleri bir yandan kuluçka makinesi olarak eve kapatmak, ama aynı zamanda adına “yeni nesil esnek çalışma” dedikleri projeyle kuralsız ve güvencesiz çalıştırmak istiyorlar.
Bu gidişe dur demek ellerimizde! Sermaye sınıfının kadınlar ile işçi ve emekçilere dönük kapsamlı saldırılarını ancak kadını-erkeğiyle birleşerek ve mücadeleyi yükselterek püskürtebiliriz.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü de gücümüzü göstereceğimiz, taleplerimizi haykıracağımız, bizleri sömürü, baskı ve eşitsizliğe mahkûm edenlerden hesap soracağımız günlerden biridir.
Bunun için tüm işçi ve emekçi kadınları 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde;
Krizin faturasının bizlere ödetilmek istenmesine,
Kazanılmış hakların tırpanlanmasına,
Her geçen gün tırmandırılan baskı ve şiddete,
Filistin ve Suriye başta olmak üzere Ortadoğu’da kadınların büyük bedeller ödediği emperyalist savaş ve saldırganlık politikalarına karşı sesimizi yükseltmeye çağırıyoruz.
8 Mart’ı yaratan işçi kadınlardan aldığımız güçle eşitlik ve özgürlük için, insanca bir yaşam için 8 Mart’ta alanlara!
Emeğin Kurtuluşu 8 Mart Özel Sayı’ndan alınmıştır…