Savaş kundakçıları Ramstein’da toplandı

Avrupa’nın yüksek maliyetler ve artan enerji kriziyle yüzleştiği, Ukrayna savaşını desteklenmesinin sokakta sorgulandığı bir dönemde savaşı yıllara yaymak için her türlü silah desteğini esirgemeyen Batı’nın Ukrayna’da can vermek için aynı cömertliği göstermesi beklenmiyor.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Dünya
  • |
  • 13 Ocak 2025
  • 19:00

ABD’nin Almanya’daki Ramstein Hava Üssü 9 Ocak 2025 tarihinde Ukrayna Temas Grubu’nun 25. toplantısına ev sahipliği yaptı.

Katılımcılar bir kez daha savaşı uzatma sözü verdi. Bu kritik buluşma, Ukrayna savaşına sağlanan “desteğin” geleceği açısından bir “dönüm noktası” olarak değerlendirildi. Donald Trump’ın 20 Ocak’ta ABD Başkanı olarak göreve başlayacak olması, toplantıya damgasını vuran bir diğer temel başlık oldu.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin çağrısıyla, mevcut yardımların Trump döneminde nasıl devam ettirilebileceği üzerine kapsamlı tartışmalar yapıldı. Zelenski, toplantıda, Trump’ın başkanlığının “tüm Avrupa ve dünya için yeni bir dönem” anlamına geleceğini belirterek, Ukrayna’nın Batılı müttefikleriyle daha yakın bir iş birliği yapması gerektiğini savundu. Trump’ın Ukrayna’ya yönelik askeri yardımları eleştiren önceki açıklamaları ve savaşı hızla sona erdirme iddiaları Zelenski rejiminin endişelerinin artmasına yol açmış görünüyor. Trump’ın, Ukrayna’yı Moskova’ya ciddi tavizler vermeye zorlayabileceği öne sürülse de Zelenski bu dönemin Rusya’yı barış görüşmelerine zorlamak için yeni fırsatlar sunabileceğini iddia etti.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, toplantının açılışında “Ukrayna hepimiz için çok önemli. Pes etmemeliyiz” diyerek, Kiev’e olan desteğin sürmesi gerektiğini vurguladı. Nitekim toplantıda, Ukrayna için 500 milyon dolarlık yeni bir “yardım” paketi açıklandı. “Yardım” parasının hava savunma sistemleri, mühimmat ve F-16 savaş uçaklar için seyir füzeleri için harcanacağı söylendi. Austin, Şubat 2022’de savaşın başlamasından bu yana Ramstein formatında yürütülen savaş kundakçılığına liderlik etti ve bu toplantıların devam etmesinin hayati olduğunu öne sürdü.

Avrupa’nın artan yükü

AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Trump yönetiminin Ukrayna’ya desteğinde olası bir azalma olması durumunda AB’nin daha fazla sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu söyledi. “Eğer ABD bu desteği sürdüremezse, liderliği devralmaya hazırız” diyen Kallas, NATO ve ABD ile ortak çıkarlar temelinde çalışmanın önemini vurguladı.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius da “Ukrayna, şartlar ne olursa olsun Almanya’ya güvenebilir” diyerek, Ukrayna askerlerinin Almanya’da eğitilmesi ve silah sevkiyatlarının devam etmesi konusundaki taahhütlerini yineledi.

Almanya’nın savaş bakanı Pistorius’un destek rüzgârını arkasına alan Zelenski, AB ve NATO’ya çağrıda bulunarak Ukrayna’nın SİHA teknolojilerine yönelik yatırımlara öncelik verilmesini talep etti.

Ukrayna’nın bu alanda hızla ilerlediğini söyleyen Zelenski, SİHA teknolojisinin Rusya’nın saldırılarına karşı savunmada kilit bir rol oynadığını ifade etti. Hızını alamayan Zelenski, Batılı askerlerin savaşmak için Ukrayna’ya gönderilmesini de talep etti.

“Amacımız, Rusya’yı barış yapmaya zorlamak için mümkün olan tüm araçları kullanmaktır” diyen Zelenski, ortak ülkelerden gelen askeri birliklerin Ukrayna topraklarında yer almasının “savaşı sonlandıracak etkili bir çözüm olabileceğini” öne sürdü. Zelenski’nin provokatif önerisi büyük tartışmalara neden oldu. Batılı “müttefiklerin” Ukrayna’daki savaşa doğrudan asker gönderme ihtimalini gündeme getiren önerinin karşılık bulması kolay değil elbet. Zira bu, Rusya ile AB emperyalistlerinin doğrudan savaşa girmesi anlamına gelir.

Ukrayna’nın savaş stratejisi ve Trump’ın etkisi

Trump’ın Ukrayna konusundaki tavrı, Kiev ve müttefikleri için hem tehdit hem fırsat olarak görülüyor. Bir yandan, “Trump’ın Moskova’ya tavizler verme ihtimali, Ukrayna’yı zora sokabilir”, diğer yandan “Trump’ın “güçlü liderlik” iddiaları, savaşı bitirme potansiyelini beraberinde getirebilir” deniliyor.

Ancak bu belirsizlik ortamında, “Zelenski ve Ukrayna’yı Sevenler Kulübü”, Trump gelmeden savaşı uzatmak için gereken önlemleri Ramstein’da masaya yatırdı.

Ukrayna savaşının başlamasından bu yana 25. kez bu formatta bir araya gelen Batının savaş çetesi, “Ukrayna’nın geleceği konusunda önemli kararlar alındığını” söyleyerek, savaş ateşine benzin dökme kararlığında olduklarını deklare etmiş oldular.

Zelenski’nin başını çektiği kukla Ukrayna rejimi, Batı’nın her türlü silah desteğini arkasına almış olsa da Ukrayna ordusundan toplu kaçışların önünü alamıyor ve savaşacak asker bulmakta zorlanıyor.

Hal böyle olunca Zelenski, savaş kundakçısı efendilerinden asker dilenmeye de başladı. Avrupa’nın yüksek maliyetler ve artan enerji kriziyle yüzleştiği, Ukrayna savaşını desteklenmesinin sokakta sorgulandığı bir dönemde savaşı yıllara yaymak için her türlü silah desteğini esirgemeyen Batı’nın Ukrayna’da can vermek için aynı cömertliği göstermesi beklenmiyor. İşin içine ‘Trump bilinmezliği’ eklenince, AB emperyalistlerinin çıkmazı daha da derinleşiyor. Trump’ın 20 Ocak’ta işbaşına gelmesinden sonra alacağı tavır, “Ukrayna’yı Sevenler Kulübü” üyelerinden kimlerin kaçacağını, kimlerin kalacağını belirleyecek gibi gözüküyor.