TELUS’ta sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele sürüyor. İşten atılan Hasan Hüseyin Yavuz’un kapı önünde direnişi sürerken, bugün TELUS önünde gerçekleştirilen bir eylemle içerdeki çalışma koşulları, sendikal örgütlenmeye karşı gösterilen düşmanlık bir kez daha teşhir edildi. Sendikanın tanınması istendi.
Buca BEGOS 3. Bölge içerisinde bulunan TELUS önünde Saat:15.00’da “TELUS’ta işçi kıyımına karşı mücadeleye! Sendika hakkımız engellenemez! Çağrı İş Sendikası” pankartı açıldı. Eylemde açıklamayı TELUS direnişçisi Hasan Hüseyin Yavuz okudu. “Bugün Telus Direnişi’nin 40. günü! Tam 40 gündür buradayız, çünkü içeride yaşananlara sessiz kalmıyoruz. Telus, bizleri görmezden geldikçe, biz sesimizi daha da yükseltiyoruz!” diyen Yavuz, TELUS’ta yaşanan baskı ve mobbingi anlattı. Var olan koşulların işçiler üzerinde yarattığı yıpranmanın altını çizdi. TELUS yönetiminin sendikal örgütlenme düşmanlığı bir kez daha ifade edildi.
“Telus, "Sendikaya karşı değiliz" diyor. Ama ne yapıyor?” diye soran Yavuz sözlerine şöyle devam etti; “Sendika öncülerini işten atarak işçileri korkutmaya çalışıyor! Yetkimize hukuksuz bir şekilde itiraz edip süreci uzatıyor! Telus işçileri olarak boyun eğmeyeceğiz! Anayasal hakkımız olan sendikal yetkiyi savunmaya devam edeceğiz!”
TELUS direnişçisi Hasan Hüseyin Yavuz içeride süren hak gasplarını şöyle anlattı:
“Telus, işçilerin alın teriyle kazandığı maaşları bile bordro oyunlarıyla gasp ediyor!
İşçilere vaat edilen primler ya yatırılmıyor ya da gereksiz şekilde eksiliyor. Fazla mesai ücreti ödenmiyor ya da eksik yatırılıyor. Maaşlar çeşitli kesintilerle düşürülerek işçiler ekonomik olarak baskı altına alınıyor. İşçilerin düşük maaşlarla geçim sıkıntısı çekerken, şirket yöneticileri kârlarını artırmaya devam ediyor. Bir kez daha insanca çalışma koşulları istediğimiz için hedef haline getirildik. Ama Telus ne yaparsa yapsın, haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz!”
Eylemde dün Başpınar işçilerinin mücadelesini engellemek için BİRTEK-SEN Başkanı Mehmet Türkmen’in tutuklanması vurgulanarak şunlar söylendi;
“Sendikacılık suç değildir, Mehmet Türkmen serbest bırakılmalıdır. BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in tutuklanması, işçi sınıfına ve sendikal mücadeleye yönelik açık bir saldırıdır. İşçilerin haklarını savunmak, örgütlenme özgürlüğünü savunmak suç değildir! Mehmet Türkmen derhal serbest bırakılmalı, sendikal haklara yönelik tüm baskılar son bulmalıdır!”
Eyleme sendikal hakları için grevde olan Temel Conta işçileri ve İzBB önünde iş hakkı için direnişini sürdüren Barış Aras da katılarak destek verdi. Direnişçi işçiler birer konuşma gerçekleştirerek birlikte mücadele vurgusu yaptılar.
Ege İşçi Birliği’nin yanı sıra ilerici-sol kurumların da katılarak destek verdiği eylem atılan sloganlar ve başlatılan uluslararası imza kampanyası duyurusuyla bitirildi.
Kızıl Bayrak / İzmir