İşten atma saldırılarının yaşandığı Ulusoy Elektrik’te (EATON) işçilerin çalışma saatleri ve düzenleri ile oynanıyor. Ulusoy’da kapitalistler sömürüyü artırmaya çalışıyor. Geçtiğimiz yıllarda işçilerin vergi dilimi mücadelesindeki kazanımlarını hazmedemeyen Ulusoy kapitalistinin saldırılarına karşı Sincan İşçi Birliği işçileri birlik olmaya, direnmeye ve SİB ile ilişkilerini geliştirmeye çağırdı.
“Ulusoy Elektrik yönetimi kölelik peşinde!
Ulusoy Elektrik de gün geçmiyor ki, işçilere yeni bir saldırı olmasın.
Son saldırı, Ulusoy'un reçine bölümünde uygulanmaya çalışılıyor. Normalde 3 vardiya çalışan reçine bölümünde geçen hafta 21 işçi sabit gündüze alınmıştı. Bu hamleyle 21 işçiye önümüzdeki günlerde işten atılabilirsiniz mesajı verilmişti. Zaten aylardır işten atılmaların da etkisiyle ek bir korku atmosferi yaratılmaya çalışılmıştı.
Birkaç gündür bu korku atmosferinin boş yere yaratılmadığı açığa çıktı. İşçilere reçine bölümünde 7/24 çalışma önerisi götürüldü.
Bölümün durmadan çalıştığı, sabit bir tatil gününün olmadığı, pazar günü olan tatil hakkının gasp edildiği bir çalışmadır önerilen. Açıktır ki; bu köleliğimizin daha da derinleştirilmek istenmesidir.
Patron tarafının bunu istemesi sermayenin açgözlülüğünden, alçaklığından ve işçi düşmanlığındandır. Fakat vardiya amiri Yılmaz Kara ile bu alçak teklifi işçilere götüren (teklifin Yılmaz Kara tarafından iletildiği bir ortamda bu teklife karşı çıkmayarak bir nevi bu teklifin bir parçası olan) Türk Metal iş yeri baş temsilcisi Hüseyin Pekcan'dır.
Adı sendika olan, gerçekte ise patronlara uşaklık yapan Türk Metal'in bu iş yeri baştemsilcisi diğer bir ifadeyle Ulusoy Elektrik'in fino köpeği ya da başka bir ifadeyle insan kaynaklarının içimizdeki uzantısı bu zat haddini fazlasıyla aşmıştır. Çünkü işten atılmalara karşı çıkıp eyleme geçeceğine, işçileri o şekilde ya da bu şekilde boyun eğmeye teşvik ediyor aylardır. Bu zat hatırlayacağınız üzere daha önce de vergi dilimi konusunda henüz haklarımız alınmamışken, iş yavaşlatma sürerken üretim müdürü Kenan ile dolaşıp iş yavaşlatmayı bitirmek için işçileri tehdit etmişti.
Şimdi de işçiler için ölüm demek olan bu çalışma düzenine karşı çıkacağına, iş yerinin bu çalışma koşulunu sağlama hakkı olduğunu iddia edebiliyor. Hüseyin Pekcan'ın ve diğer temsilcilerinin safı açıkça patronun safıdır. Ve bizden ona göre davranış görmelidirler.
Reçine bölümü işçileri içlerindeki bir iki zayıf unsur dışında şimdilik bu talebe blok halinde sırt çevirmiş olsa da patronun baskı mekanizmasını sürdüreceği açıktır. Ayrıca yapılan saldırı, sadece reçine bölümü işçisine değil tüm Ulusoy işçisinedir. Bugün reçinede bu çalışma düzeni uygulanırsa yarın diğer tüm bölümlerde de uygulanacaktır.
Bu yüzden başta reçine bölümü olmak üzere tüm Ulusoy işçisi artık birlik olarak patronun saldırılarına karşı koymalıdır. İşçi satmayı iş edinmiş Türk Metal Sendikasını ve temsilcilerini fabrikadan söküp atmalıdır. Bu patron işbirlikçilerine çanak tutan aramızdaki işçiler dışlanmalıdır.
Ulusoy Elektrik'te Türk Metal'in patron işbirlikçiliğinde birbiriyle yarış halinde olan 4 temsilcisine düşman hukukuna göre davranılmalıdır.
Ayrıca reçine bölümünde bu saldırıya karşı yumuşak davranan sadece kendini düşünüp arkadaşlarını düşünmeyen işçiler de arkadaşları tarafından uyarılmalı, doğru tutuma çekilmeli, bölümde bireysel menfaati için kimsenin bozgunculuk yapmasına izin verilmemelidir.
Haydi Ulusoy işçisi, haydi reçine işçisi;
Kaybedecek şeylerin o kadar azaldı ki direnmemen ve örgütlenmemen için hiçbir nedenin yok. Sana huzur yoksa sana zulmedenlere de huzur yok. Ekmeğine ve onuruna sahip çık işçi kardeş.
Unutma ki; Sincan İşçi Birliği bu davada hep yanında. Gel beraber ne yapacağımızı konuşalım. Gel sana zulmedenlerden hesap soralım. Bizimle başta sosyal medya hesaplarımız olmak üzere iletişime geç. Haydi gün kararsız durma günü değil, gün harekete geçme günü.”