Muharrem Bakır’ın ilk şiir kitabı olan “Gül ve Uçurtma”nın tanıtım ve imza günü çeşitli sektörden çok sayıda işçilerin, emekçilerin, gençlerin ve sanatsever okurların katılımıyla bugün (2 Şubat) düzenlendi.

Etkinlik için öncelikle alan hazırlığı kolektif bir şekilde yapıldı. Ardından “Gül ve Uçurtma” kitabının tanıtımı üzerine bir anlatım gerçekleştirildi. Anlatımda yazarın yaşamı üzerine sözler ifade edilirken kitabın çıkış amacı, yazarın şiirlerle nasıl bir vesile ile tanıştığı üzerine bir anlatım gerçekleştirildi. Pandemiyle birlikte hayata geçirilen “kapanma sürecinde” çalışma ve iş anlamında etkin olamadığı için şiire yoğunlaşmaya başladığını ve duygularını en güzel ifade edebildiği şiirlerini kitaplaştırma yolculuğu böylece başlamış olduğunu dile getirildi. 

Ardından söz yazar Muharrem Bakır’a bırakıldı. Bakır, kitabın oluşum sürecini, çalışma hayatında uğradığı haksızlıklara karşı her zaman tepkisini gösterdiği bir alan olarak şiir yazdığını ifade etti. Şiirlerinde memleketi Malatya’dan İstanbul’a uzanan dokunaklı bir mücadele yaşamını ve mücadele neticesinde gezdiği, gördüğü toprağın, işçi sınıfının yaşadığı zorlukların şiiri yazmasında ilham kaynağı olduğunu vurguladı. Pandemi döneminde sanat ve edebiyata olan ilgisinin dostlarının sayesinde arttığını ve şiire olan bağlılığının da Sabahattin Ali, Ömer Hayyam’ın şiirlerini okuyarak ve onlardan etkilenerek kitabı yazdığını dile getirdi. Son olarak, şiir kitabı oluşumu süreci boyunca onun yanında olan ve asla pes etmemesi gerektiğini sağlayan dostlarına büyük sevgilerini ve şükranlarını dile getirdi. 

Ardından kitap hakkında katılımcıların duygu ve düşünceleri aktarıldı. Kitabın yazılmasında hem çok önemli deneyimler kazanıldığı hem de istenildiğinde birçok şeyi başarılacağı vurgulandı. “Devrimci şiir ve edebiyat mirasımız ve pratiğimiz oldukça güçlü fakat kitaplığımızın kurmaca rafında doğrudan işçi sınıfının üretimi olan kitapların” öneminden bahsedildi. Kolektif emeğin gücünün önemi üzerinde duruldu. İşçi sınıfının neler başarabileceğini öğrenmek isteyenler için çok iyi bir kaynak olduğu belirtildi. İşçi sınıfının mücadelesine öncülük iddiası taşıyan bizler için de günlük mücadelede yardımı fazlasıyla olabilecek bir kitap olması gerektiği dilekleri edildi. 

İşçi sınıfının yaşadığı zorlukların ve bu sorunların üstesinden ancak örgütlü mücadelesi ile geleceği ifade edilirken emeğin, ısrarın, inancın ve cesaretin asla bitmemesi ve asıl değerli olanın hakları için geleceği için işçi sınıfının kendini her alanda geliştirebileceğinin önemi üzerinde duruldu. Duygu ve düşüncelerin aktarılmasından sonra katılımcılar tarafından kitapta yer alan şiirler coşku ile okundu. 

Ardından soru cevap kısmında, şiir kitabında dönemin hangi sanatçılarından, şairlerin, yazarlarından esinlendiği üzerine sorular soruldu. Kitabını bir işçide, emekçi okurken ne hissetmesini, nasıl düşünmesi gerektiği üzerine soru soruldu. Ardından katılımcılar yazardan imzalı kitaplarını aldı. Kitabın yazarı Muharrem Bakır tarafından kaleme alınan şiirler kitabından bir şirini paylaşıyoruz:

“Görünen ile gerçeğin hikayesi bu 

Boş kalan şu dünya insanı 

Bürünmüş hayvana 

Ne tutunacak dalı kalmış 

Ne de sohbet edecek sözü kalmış 

İçi yalan dolan dolmuş 

Sadece boş bir kovanı kollamış durmuş… 

Arının sadeliğini çalmış, 

Balın acısına katmış, 

Canı olmayan bedenleri dizmiş, 

Ruhlarını eşyalara vermiş, 

Nesneler dile gelmiş… 

Eşyanın doğasına uygun gelişmiş her şey…”

Kızıl Bayrak/ Küçükçekmece