Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan sağlık emekçilerinin ücret gaspı ve sağlık sistemindeki niteliği daha da düşürecek yeni yönetmeliğe tepkiler sürüyor. ASM çalışanları yönetmeliğin geri çekilmesi talebiyle bir kez daha iş bıraktı. 2-6 Aralık tarihleri arasında sürecek eylemlerinin ilk gününde sağlık emekçileri İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde buluştu.
Yoğun yağmur yağışına rağmen gerçekleştirilen eylemde “Eziyet yönetmeliğini istemiyoruz!” yazılı pankart açıldı. Eylemde ilk olarak ortak basın metni okundu. Açıklamada yönetmeliğin yasalaşması halinde birinci basamak sağlık hizmetlerinin piyasa dinamiklerine tam olarak teslim edileceği vurgulandı. Açıklamanın devamında yönetmelikle ilgili şunlar ifade edildi:
“TBMM’ne sunulan yasa teklifi ile etkili ve güvenilir olduklarına ilişkin henüz yeterli bilimsel veriler bulunmayan geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) uygulamaları aile hekimleri birimlerinde mesai dışında paralı olarak gerçekleştirilebilecek. Nitelikli ve görece daha yüksek maliyetli sağlık hizmetine erişim olanağı olmayan hasta grubunun, etkililiği belirsiz bu yöntemlere kamu eliyle yönlendirilmeleri, toplum sağlığına zarar verebilecek bu uygulamalara duyulan güveni yersiz bir biçimde artıracağı gibi, sosyal devlet ilkesine ve devletin sağlık hakkını koruma yükümlülüğüne aykırıdır. Hep söylediğimiz gibi halkın sağlığı için birinci basamakta bilimsel koruyucu tıp uygulamalarının yaygınlaştırılması gerekir, GETAT uygulamalarının değil.
Yine aynı yasa taslağı aile hekimliğinde ücretsiz olarak verilen raporları ücretli hale getirmektedir. Bu durum aile hekimi arkadaşlarımızı ‘parasıyla değil mi? Raporumu vermek zorundasın’ diyen hastalarla karşı karşıya getirecektir. ‘Olmaz’ demeyin daha kanun meclisten geçmeden bir arkadaşımız haksız rapor isteyen hasta tarafından darp edildi.
Bu yasa teklifi ile katkı katılım payı artırılmakta halk cebinden daha fazla ödeme yapmaya zorlanmaktadır. Hasta eğer daha az katkı payı ödemek istiyorsa 2. ve 3. Basamak sağlık kuruluşuna aile hekimliğinden sevkle gitmesi gerekecektir. Ancak Eziyet Yönetmeliği 2. 3. Basamağa yaptığı sevklerden dolayı aile hekimini, gelirini keserek cezalandırmaktadır. Bu durumda sevk isteyen hasta ile hekimler yine karşı karşıya gelecektir. Sağlık Bakanlığı bizim de talep ettiğimiz sevk zincirini hastalarla hekimleri karşı karşıya getirerek, hekimlerin kazancı üzerinden kurmaya çalışmaktadır. Bunu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.”
Açıklamanın devamında Sağlık Bakanlığı uyarılarak talepler şu şekilde sıralandı:
“1. Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır.
2. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır.
3. Aile Hekimliği’nde güvencesiz ve kadrosuz istihdamı kabul etmiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Aile Hekimleri işveren olmamalıdır. Ebe ve hemşirelerin maaş ve teşvik ödeme kriterleri mesleki sorumluluklarının dışında kriterlerden oluşmakta iken Aile Sağlığı Merkezleri’nde çalışan ebe hemşirelerine ödenecek ücret Aile Hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmelidir. Aile Sağlığı Çalışanlarının Kanun değişikliği gerektiren tavan ücreti katsayısı artırılmalıdır.
4.Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.
5. Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır.”
Ardından TTB adına konuşan Pınar Gaip yönetmenliğin halk sağlığına zararlı olduğunu vurgulayarak “birinci basamak sağlık hizmetlerinin ticarete dönüşmesini istemiyoruz” dedi. Yeni yönetmelikle birlikte hastalık karşı karşıya kaldığı saldırıları aktaran Gaip “Yönetmelik ger çekilene dek mücadele edeceğiz” dedi.
İSTAHED adına konuşan Esin Alper yönetmenliğin akıl dışı olduğuna dikkat çekerek “Bakan bizim mesleğimize saygı göstermiyor, esnaf gibi anlatıyor” dedi. İlk iş bırakma eylemini hatırlatan Alper eylemin ardından il sağlık müdürlerinin sahaya inerek ücretlerin iyileşeceğini söylediklerini belirtti ve “bize nitelikli sağlık sistemi getireceğiz diyemiyorlar” dedi. Sağlıktaki niteliksizliği örnekleri ile anlatan Alper “Bakanlık önce görevini yapsın ve doğru düzgün ASM’ler kursun” dedi.
AHESEN adına yapılan konuşmada yönetmenliğin ger çekilene kadar mücadele edeceklerini vurgulanarak iktidara “aklı ve bilimi size mücadelemizle anlatacağız” denildi. Söz konusu yönetmelikle birlikte aşı karşıtlığı ve kronik hastalıkların tedavi sorununa değinilen konuşmada aile hekimlerinin talepleri ifade edildi.
Birlik ve Dayanışma Sendikası adına yapılan konuşmada yönetmelik çıkarsa birinci basamak sağlık hizmetlerinin tümüyle çökeceğini dikkat çekerek sağlık bakanını istifaya çağırdı.
Genel Sağlık-İş adına yapılan konuşmada yönetmeliğin hekimlere “mesai saatlerinden sonra hacamat ve sülük tedavisi yapın” demesine tepki gösterilerek “siz sülükten de betersiniz” denildi.
Hekim Birliği adına yapılan konuşmada sağlıkta şiddete dikkat çekilerek “Artık sesimizi duyun” denildi.
SES adına yapılan konuşmada yönetmeliğin hekim ile hastayı karşı karşıya getirdiğini vurgulanarak sağlık hakkına sahip çıkma çağrısı yapıldı.
İş bırakma eyleminin 2. gününde sağlık ilçe müdürlükleri önünde olacaklarını duyuran sağlık emekçileri sloganlarla eylemi sonlandırdı.
İmzacı sağlık emek-meslek örgütleri şunlar:
“Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası, Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası, Genç Sağlık Sendikası, Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş), Hekim Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası, Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (Hekimsen), Hürriyet Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (Hürriyet Sağlık Sen), Sağlık Çalışanlarına Hak ve Mücadele Derneği (SAHADER), Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİMSEN), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Tabip ve Diğer Sağlık Çalışanları Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kamu, Görevlileri Sendikası (Tabip-Sen), Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER), Türk Tabipleri Birliği (TTB).”
Kızıl Bayrak/ İstanbul