Sağlığın ticarileştirilmesi çöküş yarattı

Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan “2023 Sağlık İstatistikleri”, ticarileştirilen sağlık sisteminin çöküşünü ortaya koydu.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 04 Şubat 2025
  • 09:30

Sağlık Bakanlığı 2023 Sağlık İstatistikleri’ni yayımladı. Gecikmeli olarak yayımlanan rapor, sağlıkta ticarileşmenin yarattığı çöküşü gözler önüne serdi.

Mustafa Kömüş’ün BirGün’de yer alan haberine göre, hekime müracaat sayısı toplamda 1 milyara yaklaştı. Bebek ölümleri artarken kadın sağlığını ilgilendiren birçok konuda da çarpıcı detaylar dikkat çekti. İstatistiklere göre; 2023’te hekime müracaat sayısı 2022’ye göre yaklaşık yüzde 14 kat artarak 854 milyon 328 binden 973 milyon 519 bine yükseldi.

Bunun 421 milyon 121 bini aile hekimliği, poliklinik gibi birinci basamak sağlık hizmetlerine, 552 milyon 397 bini ise hastanelerle özel tıp merkezleri gibi ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerine gerçekleşti. Kişi başı hekime müracaat sayısı ise 10’dan 11,4’e yükseldi. OECD ortalaması ise sadece 6,4 olarak gerçekleşti.

2022’ye göre yükselen 100 bin kişi başına düşen hekim sayısı ise 239 olarak gerçekleşti. Ancak bu alanda adaletsizlik dikkat çekti. Örneğin, Güneydoğu Anadolu’da 100 bin kişiye 155 hekim düşerken bu sayı İstanbul’da 298, Batı Anadolu’da 368 olarak gerçekleşti. Bu konuda dikkat çeken diğer bir detay ise Türkiye’nin tüm OECD ülkeleri içinde sonuncu sırada kalması oldu. Bu alanda OECD ortalaması 377 olurken zirvedeki Yunanistan’daki sayı ise 661.

Benzer bir şekilde, Türkiye’deki psikiyatri uzmanı sayısı da dikkat çekti. 100 bin kişiye düşen psikiyatri uzmanı sayısı Türkiye’de sadece 8 iken OECD ortalaması 18 olarak belirlendi. Kamu ve özel cari sağlık harcamasının gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) içindeki payı da dikkat çeken bir veri olarak istatistiklerde yer aldı. 2021’de yüzde 4,6 olarak gerçekleşen bu oran 2023’te 4,3’e geriledi. Ayrıca Türkiye bu alanda da OECD sonuncusu oldu. OECD ortalaması yüzde 9,2 olarak gerçekleşti. Buna karşın kişi başı cepten yapılan sağlık harcaması 2 bin 589 TL olarak gerçekleşti. Cepten yapılan sağlık harcamasının toplam cari sağlık harcaması içindeki oranı ise yüzde 19,5 olarak gerçekleşti. Bu alanda ise Türkiye OECD ortalamasının üstünde yer aldı. OECD ortalaması yüzde 18,8 oldu.

Kadınlarda en sık gözüken kanser meme kanseri olurken hiç mamografi çektirmeyen 15 yaş üstü kadınların oranı 2019’da yüzde 65,1’ken 2022’de 65,6’ya çıktı. Son bir yıl içerisinde mamografi çektirmeyen kadınların oranı aynı yıllar içinde 10,4’ten 7,3’e, bir yıldan çok iki yıldan az süre içinde mamografi çektirmiş kadınların oranı 8,3’ten 7,2’ye düştü. Hiç smear (rahim ağzı kanseri tarama) testi yaptırmayan kadınların oranı yine aynı dönemde yüzde 61,2’den 64,4’e çıktı. Son bir yılda smear testi yaptırmayan kadınların oranı yüzde 11,7’den 7,2’ye, bir yıldan çok iki yıldan az süre içinde smear testi yaptırmayan kadınların oranı ise yüzde 9,2’den 7,2’ye geriledi.

İstatistiklere göre doğuşta beklenen yaşam süresi 2022’de 77,5’ken 2023’te 77,3’e düştü. Bebek ölüm hızı ise bir senede 9,1’den 9,8’e yükseldi. Bebek ölüm hızının OECD ortalaması ise 3,6 olarak belirlendi. Yenidoğan bebek ölüm hızı ise 5,7’den 6’ya yükseldi. Bu alandaki OECD ortalaması ise sadece 2,5. Beş yaş altı ölüm hızında ise çarpıcı bir yükseliş yaşandı. 2022’de yüzde 11,1 olan beş yaş altı ölüm hızı 2023’te yüzde 14’e yükseldi. Tüm bunlarla bağlı olarak anne ölüm oranında da artış yaşandı. 2022’de 100 bin canlı doğumda yüzde 12,6 olan bu oran 2023’te 13,5’e çıktı. Ülkedeki kaba ölüm hızı ise 2022’de yüzde 5,9’ken 6,2’ye yükseldi.

İstatistiklerde yer alan en çarpıcı verilerden biri de kızamık hastalığında yaşanan artış oldu. 2022’de 103 olan kızamık vaka sayısı 2023’te tam 5 bin 88’e yükseldi.