“Gemi söküm işçilerine!”

Didim’de tutuklanan ve Burdur’a sürgün edilen sınıf devrimcilerinden Yücel Memiş gemi söküm işçilerine seslendi ve mücadeleyi büyütmeye çağırdı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 16 Ocak 2025
  • 14:30

2022 Şubatı’nda Aliağa’da bir ses yükseldi. Herkes ya demir çelik fabrikasıdır dedi ya da TÜPRAŞ, PETKİM işçisidir dedi. Ama hayır bu sefer kimsenin beklemediği yerden geldi ses, gemi söküm işçilerinden. Bu sesin içinde o kadar çok haksızlık vardı ki saysan bitmez. Ama bir söz yetmişti bunu anlatmaya: “Ya cemevinde ya camide bir araya gelebiliyoruz”.

Evet bu söz kenarda, denizin ucunda arka taraflarda kalan gemi söküm işçilerinin tüm derdini birkaç kelimeye sığdırıyordu. Çünkü sorunların çözümü birlik olmaktı ama bunu yapamayınca son on yılda 80 işçi iş cinayeti bizi yalnızca musalla taşında bir araya getiriyordu. Zaten 2022 şubatındaki öfke değil miydi bizi Aliağa meydana taşıyan? Daha eylemlerin ikinci gününde bazı işçilerin gözleri dolmuştu hatırlıyorum. Kimse inanmamıştı 1300 işçi 22 firma bir arada olacağımıza ama oldu başardık. Tarihe gemi söküm direnişi olarak geçtik. 

Belki bugün “oldu da ne oldu” diyen, bu direnişin işçi sınıfının davası için nasıl bir önem taşıdığını tam kavramayanlar olabilir. Ama bu bilinmeli ki çok şey oldu. Çok sayıda işçi tanıdım. Onurlu, dürüst, ahlaklı ve arkadaşını yarı yolda bırakmayacak işçiler tanıdım. İşte bu eylem sayesinde bu benim için hayatımın en değerli zamanlarından biridir. Gelelim ikinci meseleye. Gemi söküm işçileri 22 firma birlik olarak dostu-düşmanı ayırt etmesini öğrendiler. Kamil gibi, Şimşekler patronları gibi kan emicilerin nasıl yasalarla, emniyetle korunduğunu gördüler. Diğer yandan biz bir daha böyle bir durum yaşanırsa ne yapacağımızı öğrendik. Temsilci seçme, talepleri belirleme, firmalar içinde komiteleşme… Dostlar bize bunları başka hiçbir şey bu kadar güzel öğretemedi. Bitmedi, sonra etrafınızda dayanışmaya gelen devrimci gençleri tanıdınız. Sabah çayınızı koyan, sizlerle ellik oynayan, aynı safta bağıran ve davanızı kendi davası gibi sahiplenen devrimcileri tanıdınız. Şimdi “oldu da ne oldu” diyenlere dönün bunları sorun, çok şey oldu!

Yeter ki bunlardan ders çıkaralım. Nerde bir işçi eylemi varsa orda olalım, onlara umut ve güç verelim. İşçi sınıfının dayanışmasını ve davasının önemini anlatalım. Kendi eylemlerimizin eksikliklerini anlatalım. Bunlar çok önemli dostlar. Çünkü mesele sadece gemi söküm değil, topyekün milyonlarca işçinin insanca yaşam kavgasıdır. Bu kavga büyürse bir daha Narinler ölmez, kadınları öldüren caniler yargılanmadan bırakılmaz, emekliler açlığa mahkum edilmez, doğamız katledilmez. Yani dostlar bizim esas derdimiz işte budur. 

Bakın bugün ben “terörist” diye yargılanıyorum. Oysa beni hepiniz tanıyorsunuz ya da bugün mahkemelere bakın, kara para aklayanlar iki bayrak, bir hacca giderek serbest bırakılıyor. Yasadışı kumar ve bahis oynatanlar elleri dahi kelepçelenmeden nerdeyse teşekkür alıp serbest kalıyor. Bu insanların topluma faydası nedir arkadaşlar? Yozlaşma, çürüme, yoksulluk topluma en ufak faydaları olmayan bu asalaklar düzen tarafından nedense hep korunuyor. Çünkü bu tipler Kamil gibileri rahatsız etmez. Ben bunun bilincindeyim ve bugün neden içeride olduğumu gayet biliyorum. Ve bu yaşadığım durumdan zerre pişman değilim. Çünkü beni bu duruma getiren işçi sınıfının onurlu davasıdır. Gemi söküm işçileri ile beraber Aliağa Meydanı’nda omuz omuza verişimizdir. Ne mutlu ki yaşadık bunları. Bugün haksızlığı meşrulaştıran, yolsuzluğu aklayan, milyonları sömüren sermaye efendilerinin olduğu bir düzende ne mutlu ki ayaktayız, doğru yoldayız. Vereceğimiz her mücadele bizden sonrakiler için bir adım bilinciyle bakıyoruz ne mutlu.

Gemi söküm işçisi dostlar, dostlarımız…

Ege İşçi Birliği sizin dostunuzdur, sizin sesinizdir. Gemi söküm işçileri olmak üzere tüm işçi sınıfının kavgasını büyütme kaygısındadır. Bu kavga hepimizin kavgası. Bu ülkede en çok biz insanca yaşamı hakediyoruz. Çalmıyoruz, çırpmıyoruz, alınterimizle çalışıyoruz, yaşam kavgası veriyoruz. İşte bu kavgayı artık hepimiz adına vermek için adım atalım. Çünkü yarın daha karanlık olmadan ona ışık tutacak tek güç işçi sınıfıdır.

Selam olsun tüm gemi söküm işçilerine,

Selam olsun işçi sınıfının onurlu davasına,

Çok yakın zamanda yine yan yana olacağımız günlerin ümidiyle…

Yücel Memiş

Burdur Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu

C3- 17