12 meslek örgütünden deklarasyon

12 ayrı basın meslek örgütünün birlikte hazırladığı “Gazetecilik Hak ve Özgürlükler Deklarasyonu” gerçekleştirilen resepsiyon ile kamuoyuna sunuldu.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 08 Aralık 2024
  • 10:30

12 ayrı basın meslek örgütünün birlikte hazırladığı “Gazetecilik Hak ve Özgürlükler Deklarasyonu” Gazeteciler Cemiyetinin ev sahipliğinde yapılan resepsiyon ile kamuoyuna sunuldu. Deklarasyonda, "ifade ve medya özgürlüğü", "dijitalleşme ve fikri haklar" ve " çalışma yaşamı " başlıklarında gazetecilerin sorunlarına çözüm önerileri sunuldu.

Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Disk Basın İş, Gazeteciler Cemiyeti, Haber-Sen, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Parlamento Muhabirleri Derneği, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Foto Muhabirleri Derneği, Türkiye Haber Kameramanları Derneği, Diplomasi Muhabirleri Derneği ve Ekonomi Muhabirleri Derneğinin oluşturduğu Medya Dayanışma Grubunun düzenlediği çalışmalar sonucunda ortaya çıkan deklarasyonun tamamlanmasına pek çok meslek örgütü, gazeteci, akademisyenler ve hukuk insanları katkı verdi.

Konuşmaların ardından sunulan deklarasyonda yer alan gazetecinin haber kaynağını açıklama durumuna ilişkin maddede, "Basın Kanunu’ndaki gazetecinin haber kaynağını açıklamama hakkı ile ilgili hükme, 'Konusu suç oluştursa dahi' ibaresi eklenerek genişletilmeli ve güncellenmelidir” ifadeleri yer aldı.

Gazetecilerin istifa etmesi durumunda kıdem tazminatı almasını öngören maddede, "Gazetecilerin çalışma koşulları güvence altına alınmalı, yıpranma hakları genişletilerek yeniden düzenlenmeli, gazetecinin mesleki sebeplerle haklı fesih hakkı uygulanır hale getirilmeli ve istifa halinde de kıdem tazminatı alınabilmelidir" ifadelerine yer verildi.

Deklarasyonda, İletişim Başkanlığı tarafından verilen basın kartları hakkında yasal düzenleme getirilerek basın kartlarının gazetecilik meslek örgütleri tarafından verilmesi gerektiği önerildi.

Deklarasyonda, RTÜK'ün siyasi partilerin seçtiği isimlerden oluşan siyasi bir kurul olmaktan çıkarılması gerektiği belirtilerek, “RTÜK, yargı işlevi gören ve cezalandıran bir kurul olmak yerine koordinasyonu esas alan bir uzmanlık kurulu haline getirilmelidir" ifadeleri kullanıldı.

Dijital telif yasası çıkartılması gerektiği belirtilen deklarasyonda şu ifadelere yer verildi:

“Gazetecilik ürünlerinin alenileştikten sonra sadece kaynak gösterilerek bütün halinde alıntılanması engellenmeli, böylece dijital ortamda içerik hırsızlığının yaygınlaşması önlenmelidir.”

Deklarasyonda “Dijital telif kanununun sektördeki mevcut eşitsizlikleri artırmadan, farklı ölçeklerde, kamu yararı odaklı evrensel etik ilkeler çerçevesinde üretim yapan haber merkezlerinin kaynak sorununa çözüm olacak şekilde tasarlanması elzemdir” saptamasında bulunuldu.

Deklarasyonun devamında şu ifadeler kullanıldı:

“Serbest çalışan ve dijital mecralarda gazetecilik yapanlarla ilgili ekonomik ve mesleki düzenlemeler getirilmeli, gazetecilik gelirleri vergi dışı bırakılmalıdır. Gazetecilik sendikaları, medya kuruluşları ile görüşerek serbest gazetecilerin ürünlerine ödenecek ücretlerin asgari tarifesini belirlemeli, bu tarifeyi her yıl yenilemelidir. Kamu, anılan ücret tarifesinin uygulanmasını takip etmelidir."