İsviçreli Rieker ayakkabı şirketinin Tunus’ta ki işletmesinde haftalardır grevde olan işçilerle dayanışmak için Rieker’in Thayngen’de bulunan merkezi önünde IGA Sendikası FAU ve BİR-KAR tarafından düzenlenen bir eylem gerçekleştirildi.
20 Şubat Perşembe günü yapılan eylemde işçilerin taleplerine dikkat çekildi ve Rieker patronları için İsviçre’nin güvenli bir liman olmaması için mücadele edileceği açıklandı. Eylem devam ederken Rieker yönetim merkezinde çalışan iki kadın çalışan eylemcilere “Olay sizin anlattığınız gibi değil, Patronumuz o konuda bir röportaj verdi. Gerçekleri orada öğrenebilirsiniz” diyerek savunma yapmaya çalıştı. Ancak verilenin bir röportaj değil, çarpıtmaya dayalı bir basın açıklaması olduğunu söylendiğinde heyecandan ne diyeceklerini bilemeden tekrar yönetim binasına girdi. Yarım saat süren eylemde bildiri okundu, etrafta bulunanlara ve yönetim binası altında bulunan Rieker mağazasında dağıtıldı.
Aşağıda eyleme ilişkin kullanılan bildirinin Türkçe çevirisi şu şekilde:
“Sömürüye son!
Rieker Shoes'u Tunuslu işçilerin taleplerini yerine getirmeye çağırıyoruz!
Tunus'un Sbikha kentinde yaklaşık 800 işçi İsviçre’nin büyük ayakkabı şirketi Rieker için üretim yapıyor. İşçiler 200 Avronun altında bir açlık ücreti almakta ve her türlü güvenceden yoksun bir şekilde çalıştırılmaktadırlar. Her an işten çıkarılmaya karşı ve neredeyse hiç iş güvenliği olmayan sağlıksız koşullarda çalıştırılmakta ve ustabaşılar tarafından aşağılanmaya maruz kalmaktadırlar.
Çok sayıda işçi bu koşullara karşı tabandan gelen sendikalarda örgütlendiler ve greve gittiler. Rieker müzakere bile etmeden işçileri işten attı ve hatta bazılarını tutuklattı.
Bu arada şirket sahibinin mal varlığı 500 milyon franktan fazladır! Küresel Güney'deki Rieker fabrikalarında yaklaşık 20.000 işçinin sömürülmesi üzerine inşa edilmiş bir servet bu. Rieker, “imparatorluğunu” ayakkabılarını toplama kampı mahkumları üzerinde test ettiği Nazi döneminde genişlemişti.
Tunus'taki işçiler aylardır onurlu bir yaşam ve daha iyi çalışma koşulları için mücadele ederken, İsviçreli şirket bu kargaşanın müşterilerinden uzakta gerçekleşmesini sağlıyor. Rieker, Tunus devletiyle iş birliği içinde işçilerin haklı taleplerini bastırmaya çalışıyor.
İsviçre'nin Rieker patronları için güvenli bir liman olmadığını onlara gösterelim.
Tunus'taki sınıf kardeşlerimizle dayanışmamızı gösterelim!
Rieker'in Tunus'taki işçilerin taleplerini yerine getirmesini talep ediyoruz:
İşten çıkarılan tüm işçiler işe geri alınmalıdır!
İşçilere hakaret eden ve kötü muamelede bulunan ustabaşılar işten çıkarılmalıdır!
Tek tek fabrikalar yerine, sektörel toplu sözleşme, işçiler için daha iyi ücretler içeren toplu sözleşmeler!
Sendikalaşma kabul edilmelidir!
Fabrikada sağlık ve güvenliği koruyacak önlemler alınmalı ve iş görememezlik durumunda tazminat ödenmelidir!”
Kızıl Bayrak / İsviçre